Hayvanlara Selfie Çektiren Adam
Afrika’da hayvan fotoğrafları çeken William Burrard-Lucas’ın çok özel karelerini görmeye hazır olun.
Son yıllarda selfie modası iyice yayıldı. Ama internette her baktığınız yerde ördek suratlı insanların birbirine benzeyen pozlarını görmekten sıkıldıysanız size vahşi doğadan pek de alışık olmadığınız bu fotoğraflara göz atmanızı öneririz. Eğer daha önce yayınladığımız Vahşi Hayvanlarla Göz Göze haberi ilginizi çektiyse, bu yazıyı da soluksuz okuyacaksınız.
Evet, ilk soru şu: Hayvanlara nasıl bu kadar yaklaşabiliyorsun? Süper güçlerin mi var yoksa kamuflaj falan mı kullanıyorsun?
Hayır. Bu karelerin çoğunu kendi icadım olan ve “BeetleCam” adını verdiğim tekerlekli bir düzenek sayesinde çekiyorum. Üzerine kamera monte ettiğim bu uzaktan kumandalı cihaz sayesinde 90 metre ötede güvenli bir bölgede durarak kameramı hayvanların çok yakınına kadar konumlandırabiliyorum. Bu tür cihazlar yapmak da fotoğrafçılığın yanında öğrendiğim bir meslek gibi oldu aslında…
Bir defasında bir aslana aracın penceresinden uzanarak dokunabilecek kadar yaklaşmıştım ama bu normal bir durum değildi. Aslında bazı hayvanların burnunun dibine kadar yaklaşmak mümkün. Mesela mirketler insanlara çok alışıklar ve çok yakınlarına kadar yaklaşmanıza izin veriyorlar.
Gerçekten yakın...
Mirketler takım halinde yiyecek aramaya çıkarlar. Bir tanesi arka ayaklarının üzerine kalkar ve onlara yaklaşabilecek yırtıcılara karşı nöbet bekler. Nöbetçi ne kadar yüksek bir kaya veya ağacın üzerine çıkarsa, görüşü de o kadar açık olur. Bu yüzden eğer onlara çok yakın bir pozisyondaysanız, siz de onlar için bir kaya işlevi görüyorsunuz.
Senin çektiğin bazı hızlandırılmış görüntüler de var…
Evet. O zamanlar Serengeti’deydim ve büyük bir Afrika antilobu göçünü takip ediyordum. Görüntü gerçekten çok etkileyiciydi ve hızlandırılmış çekim, etkisini daha da arttırdı.
Fotoğraf çekmekten en çok keyif aldığın yer neresi?
Bugünlerde Afrika’da çalışıyorum ve genellikle Zambiya, Tanzanya, Kenya ve Etiyopya’da çekimler yapıyorum. Falkland ve Komodo adalarında da bulunmuştum.
Bugünlerde Afrika’da çalışıyorum ve genellikle Zambiya, Tanzanya, Kenya ve Etiyopya’da çekimler yapıyorum. Falkland ve Komodo adalarında da bulunmuştum.
Sadece hayvanların mı fotoğrafını çekiyorsun?
Ben genellikle koruma alanlarında fotoğraf çekiyorum ve dolayısıyla oradaki çevreyi ve çalışan insanları da kayda geçiriyorum. Mesela şu anda Etiyopya kurtlarını ve fotoğraflanması çok zor olan yaban köpeklerini korumaya alan bir organizasyonla beraber çalışıyorum.
BeetleCam hangi hayvanlar için daha kullanışlı sence?
Kesinlikle yırtıcılar. Onlar doğadaki en meraklı canlılar ve mutlaka hareket eden kameranın yakınına girip ne olduğuna bakıyorlar. Antilop gibi daha ürkek canlılar, BeetleCam hareket edince kaçmaya başlıyorlar. Onlar için de genellikle geceleri yerleştirdiğim harekete duyarlı kamera tuzakları kullanıyorum.
Tehlikeli gibi gözüküyor. Zor iş.
Bütün bunları yapmak için uzun bir güne ihtiyacım var. Güneş doğmadan uyanıyorum ve gün içerisinde hayvanları bulabileceğim yerler aramaya başlıyorum. Güneş tepeye çıkıp, ışık sertleşmeden önce fotoğraf çekmem lazım ya da akşam güneşini beklemek zorundayım. Tabii bir yandan da, gece devreye girecek olan kamera tuzaklarını yerleştirmem gerek. Gün sonunda kendimi gerçekten çok yorgun hissediyorum.
Tehlikeli hayvanlarla fazla yakınlaştığın oldu mu hiç?
Geçen yıl bir fotoğrafçı, deklanşöre bir maymun bastığı için fotoğrafın haklarını kaybetmişti. Sen fotoğraflarını kendin çekiyorsun değil mi?
Evet, kesinlikle! Kamera tuzaklarında gece çekilen fotoğraflar bile bana ait. Hayvanlar sadece kamera karşısında duruyorlar, geri kalan her iş bana ait.
Bir kere Zambiya’da bir gergedan ile böyle bir şey yaşamıştım. Daha önceden huyunu bildiğimiz bir dişi gergedanın fotoğraflarını çekecektim ama bu defa ona kendimizi belli etmeden yanaştık ve onu sinirlendirdik. Bize doğru hareket ettiğinde hepimiz kendimizi en yakınımızdaki ağacın tepesine attık ve beklemeye başladık. Neyse ki gergedanların görüş açısı o kadar iyi değildi de kısa süre sonra tehlike geçti.
Bir defasında da bir su aygırı ile karşı karşıya kalmıştım. Su aygırları Afrika’da her yıl aslanlardan çok daha fazla insan öldüren tehlikeli bir tür fakat o gün o tehlikeli anı fotoğraflamayı başardım.
Geçen yıl bir fotoğrafçı, deklanşöre bir maymun bastığı için fotoğrafın haklarını kaybetmişti. Sen fotoğraflarını kendin çekiyorsun değil mi?
Evet, kesinlikle! Kamera tuzaklarında gece çekilen fotoğraflar bile bana ait. Hayvanlar sadece kamera karşısında duruyorlar, geri kalan her iş bana ait.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder