Çayırhan, Nallıhan
Çayırhan, Ankara ilinin Nallıhan ilçesine bağlı bir beldedir.
Çayırhan İstanbul-Ankara arasındaki 1 numaralı devlet yolu üzerinde Sarıyar Baraj gölü kıyısında kurulmuştur. Ankara’ya 126 Nallıhan’a ise 35 km uzaklıktadır . Beldede Çayırhan Linyit İşletmesi ve Çayırhan Termik Santralibulunmaktadır.
Tarihçe
Çayırhan, Başkent Ankara’nın Nallıhan ilçesine bağlı bir yerleşme yeridir. İstanbul-Ankara arasındaki 1 numaralı devlet yolu üzerinde Sarıyar baraj gölünün kıyısında alçak tepelerin çevrelediği küçük bir düzlükte kurulmuştur.
Çayırhan’ın bugünkü kuruluş yeri 1958′de, eski köyün baraj suları altında kalmasından sonra seçilmiştir. O yıllara kadar Çayırhan, bugünkü yerleşim yerinin 3 km. kadar batısında, şimdi Eskiköy denen yerde bulunuyordu. Eskiköy’ün bir bölümü sular altında kalmıştır. Köyün duvar kalıntılarından bir bölümü bugün de baraj gölünün Ankara-Nallıhan yoluna göre güneyine düşen tepenin yamaçlarında görülmektedir. Eski köyün kalıntısı ile bugünkü Çayırhan arasında taşıt araçlarının geçebileceği bir toprak yol vardır. Bu toprak yol, yer yer İmparatorluk döneminin İstanbul-Bağdat yolu kalıntılarından geçmektedir. Tarihi İmparatorluk yolunun izleri bugün de burada görülmektedir.
Bugünkü Çayırhan, Sarıyar barajının yapımı ile su altında kalan eski Çayırhan, Sarılar ve Yardibi köylerinin birleştirilmesi sonucu 1958 yılında kurulmuştur.
İklim bakımından Nallıhan ilçesinin özelliklerini taşır. Nallıhan, Bolu’ya yakın olduğu için Ankara’nın yayla iklimi ile İç Karadeniz iklimi burada birbirine karışır. Sarıyar barajının yapımından, büyük bir baraj gölünün ortaya çıkışından sonra Nallıhan’ın Özellikle Çayırhan’ın ikliminde oldukça değişiklik başlamıştır. Çok yağış yoktur. Fakat Karadeniz üzerinden gelen rüzgarların, baraj gölünün etkisiyle ilkbahar, kış, sonbahar aylarında yağmurlar düşer. Yaz aylarında yağış pek görülmez. Kış aylarında Orta Anadolu’nun aksine fazla kar yağmaz, yayla İkliminin soğuklarına rastlanmaz. Ankara iklimine oranla burada İklim oldukça ılımandır. Köyün çevresindeki dağlarda, tepelerde kış aylarında kar normal Ölçülerde bulunur; ancak Çayırhan’ın içinde kar pek tutmaz.
Bitki örtüsü yönünden Çayırhan ormandan yoksundur. Dikilerek yetiştirilen meyve ağaçlarının dışında köy topraklarında ağaç yoktur. Tarla tarımına, hayvancılığa yatkın bir yapısı vardır. Köyü çevreleyen tepeler çıplaktır. Bu tepelerde kalan tek tük ağaçlardan ve eskilerin anlattıklarından Çayırhan ve çevresinde önceleri ormanlıklar bulunduğu anlaşılmaktadır. Fakat yakım ve kırımla zamanla ormanların yokolduğu ortaya çıkmaktadır. Köyün İçi, evlerin bahçeleri meyve ağaçları, üzüm asmaları ile bir yeşil görünüm içindedir. Köyü çevreleyen tepelerdeki aşınmalar sonucu toprak katlarında linyit kömürü, bitümlü şist, çeşitli kayaların, renk renk toprak türlerinin izlerine rastlanır.
Çayırhan Güneyinden Eskişehir’in Mihalıççık, Doğusundan Beypazarı’nın, Kuzeyinden ve Batısından da Nallıhan’ın diğer köyleriyle çevrilidir. En yakın köy Ankara-Nallıhan yolu üzerinde İki kilometre uzaklıktaki Davutoğlan köyüdür.
TARİHÇE
Çayırhan’ın tarihinin çok eskilere dayandığı bilinmektedir. Bu tarihçe ile ilgili ayrıntılı bilgiler bulunmamakla beraber en azından 1600’lerde burada bir yerleşim yerinin varlığı tarihsel belgelerden anlaşılmaktadır. 1603-1617 yılları arasında Osmanlı imparatoru olan 1. Ahmedin başvezirlerinden Nasuh paşa, başvezir olmadan önce Halep’ten dönerken Konya, Ankara, Nallıhan Göynük ve Geyve yolunu, bugünkü 1 numaralı devlet yolu olarak anılan, zamanın İstanbul – Bağdat yolunu izlemiş ve bu yörede Çayırhan, Nallıhan, Uluhan’da üç han yaptırmıştır.
Bu üç Handan Nallıhan’da kurulu olan bugün de kullanılmaktadır. İlçe adını bu handan aldığı gibi Çayırhan ve uluhan köyleri de adlarını bu hanlardan almıştır. Çayırhan’ın adını aldığı han ise bugünkü Çayırhan’da zaman zaman yağmur duasına çıkılan Küpdedesi adıyla anılan yatırın bulunduğu yerde yapılmıştır. Hanın kalıntılarına bugünde rastlanılmaktadır. Hanların yapılış tarihleri aynıdır. Tarihler, Nallıhan’daki hanın duvarına işlenen ve tarih düşüren şiirden anlaşılmaktadır.
Bu durumda Çayırhan’ın en az dört yüz yıla yakın bir geçmişe sahip olduğu ortaya çıkmaktadır. Nasuh paşa’ya bir yerleşme yeri olan, adı şimdi bilinmeyen bu yerde, tarihi yollarda kurulan hanlardan birini kurmak, ya da bir menzil yeri olarak konaklama amacıyla kimsenin oturmadığı bu topraklarda bir han yaptırmak istemiştir. Birinci olasılıkla Çayırhan’ın tarihinin daha da eskilere uzandığı, ikinci olasılıkla ise en az 378 yıllık bir geçmişi bulunduğu anlaşılmaktadır.
Çayırhan’ın tarihi İstanbul – Bağdat – Şam yolu üzerinde bulunuşu, bu yolun gerek askeri, gerek ticari amaçlı seferler ve geçişler için kullanıldığı bilindiğine göre, yüzyıllardan beri dışarı ile bağlantısı, ilişkisi, dışa açıklığı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bu yöre Anadolu’daki halk hareketleri, celali başkaldırmaları, iç isyanlar ve talanlar dönemlerinde de sık sık göçlere uğramıştır.
Çayırhan’da Cumhuriyet döneminden önce ilkokul kurulmuştur. Nallıhan ilçe merkezindeki kayıtlarda ilkokulun 1913 yılında açıldığı belirtilmektedir. Fakat Tanin Gazetesi yazarı Ahmet ŞERİF’in 5 Aralık 1909’da bu köyden gazetesine gönderdiği yazıda köyün okuma odasında gece köylülerle sohbet ettikleri yazıldığına göre ilkokul kuruluşu daha öncelere uzanmaktadır.
Köy 1928’de Bucak haline getirilmiş, civardaki yedi köy bucağa bağlanarak Çayırhan merkezleştirilmek istenmiştir. İlk yıllarda bucakta, bucak müdürüden başka Jandarma karakolu, nüfus ve tapu memurlukları açılmış, fakat bunlar sonradan kaldırılmış, 1976’da belediye yönetimine kavuşuncaya kadar köy statüsünde kalmıştır.
Köyün hayatındaki önemli değişiklikler, 1956 yılında işletmeye açılan Sarıyar barajının köy topraklarının ve yerleşme yerinin büyük bir bölümünü kaplaması, topraklarının istimlakı 1954 yılında köy topraklarında linyit kömürü bulunması kömür ocaklarının önceleri özel kesim elinde, 1967 yılından sonra da devletleştirilerek Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından çalıştırılmaya başlanması, ocaklardaki işçi sayısının çoğalması, baraj gölünde balık avcılığı gibi yeni ekonomik ilişkiler ve düzenlemelerle ortaya çıkmıştır. Bu dönem içinde köyde önce kooperatifler sonra sendikalar kurulmuş nüfus çoğaldıkça da telefon santrali, ortaokul kurulmuş ve köy hayatında yeni bir hareketlilik başlamıştır.
Coğrafya
Ankara iline 126 km, Nallıhan ilçesine 35 km Beypazarı ilçesine 22 km uzaklıktadır.Bol miktarda Linyit Kömürü çıkartılmaktadır.
İklim
Beldede Karasal iklim görülmektedir.
Ekonomi
Belde ekonomisi tarım, hayvancılık, balıkçılık ve madenciliğe dayalıdır.
Belediye başkanları
Seçildikleri yıllara göre Belediye Başkanları:
- 2009 - Ömer Bayrak
- 2004 - Hüsamettin Yüksel
- 1999 - Hüsamettin Yüksel
- 1994 - Galip Kalaycıoğlu
- 1992 - Hüsamettin Yüksel
- 1984 - Ergün Fazıl Paçal
- 1977 - Hamza Doğan
- 1976 - İlyas Kayış
- Nallıhanda gezilecek yerler ve NALLIHAN Turu için TIKLAYINIZ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder